TBMM Başkanı Kurtulmuş ile AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ziyaretin ardından açıklama yaptı.

Güler’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Anayasamızın 94’üncü maddesiyle Meclis İç Tüzüğümüzün 10’un maddesi kapsamında AK Parti Grubu’nda bulunan 272 milletvekilimizin imzasıyla birlikte bu yasama döneminin ikinci döneminde de İstanbul Milletvekilimiz Prof. Dr. Sayın Numan Kurtulmuş Başkanımızı tekrar aday olarak önerdik, öneriyoruz.

Biraz önce de TBMM Genel Sekreterliğimize bu imzaların ekinde yer aldığı başvuru dilekçemizi ilettik. Önümüzdeki dönemde de Sayın Başkanımızla bu yakın çalışmayı devam ettirmeyi arzu ediyoruz. Çünkü bunun verimli sonuçlarını aldık. İnşallah önümüzdeki dönemlerde de bu değerli sonuçları almaya devam edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın birçok konuşmasında ifade ettiği gibi Türkiye Yüzyılı’nın önümüzdeki dönem artık terörsüz Türkiye bağlamında önemli bir çalışmayı da ortaya koymamız lazım.

Sayın Başkanımızın, siyasi tecrübesine, birikimine, entelektüel birikimine ve diğer siyasi partilerle yakın diyaloğuna ve çözüm odaklı yaklaşımlarına güveniyoruz. İnşallah bu tecrübeyle beraber Meclis olarak, AK Parti Grubu olarak, Meclis Başkanımızın, Meclis çalışmalarında ortaya koyacağı her türlü çalışmalarda en üst seviyede katkı vermeye de devam edeceğiz.”

TBMM Başkanı Kurtulmuş’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“AK Parti Grubu’ndan 272 arkadaşımızın imzasıyla ikinci dönem için TBMM Başkanlığına aday gösterilmem dolayısıyla Grup Başkanımıza, Grup Başkanvekillerimize ve grupta bulunan bütün milletvekili arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Önümüzdeki dönem, Türkiye’nin fevkalade önemli bir sürece girdiğini hepimiz biliyorum. Hem dünya siyasetindeki güç dengelerinin yer değiştirmesi, hem Türkiye’nin bu bölgede önemli bir bölgesel güç hatta ciddi bir küresel aktör haline gelmiş olması Türkiye’nin gerçekten güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi için siyaseti çok daha önemli bir hale getirmektedir.

Siyasi partiler, farklı fikirlere sahip olsalar da nihayetinde TBMM çatısı altında temsil edilen siyasi partilerin arasında çok köklü bir iş birliği, eğer bu yapılamıyorsa en azından çok kuvvetli bir diyaloğun var olması ve memleketin meselelerinin karşılıklı müzakereyle, konuşarak, görüşerek halledilmesi için bir çabanın ortaya konulması şarttır.

Yeni anayasanın yapılabilmesi için siyasi partilerin arasındaki görüşleri yakınlaştırarak, memleketimizin ihtiyacı olan özgürlükçü, demokratik, katılımcı, çoğulcu ve çağın gereklerine uygun bir milli anayasayı yapmak ümit ederim mümkün olur. Bunun için de hep birlikte çaba sarf edeceğiz.

Biz demokraside milletin gücünden başka hiçbir güce eyvallah etmeyiz. Milletin gücünü esas alırız. Bu anlamda da TBMM, önümüzdeki süreçlerde de milli iradenin merkezi olarak, Türkiye demokrasisinin kalbi olarak üzerine düşen sorumlulukları ümit ederim yerine getirir.”